AJANDA
VERGİ KAYIP VE KAÇAĞININ İHBARI VE İHBAR İKRAMİYESİ -1

VERGİ KAYIP VE KAÇAĞININ İHBARINDA “İHBAR” NEDİR, “ŞİKÂYET” NEDİR?

“İhbar” ve “şikâyet” müesseseleri, ödenmesi gereken verginin kayba uğratılmasının engellenmesinde, vergi kayıp ve kaçağının önlemesinde önemli rolü olan kurumlardır.

Vergi kayıp ve kaçağını önlemede ihbar ve şikâyette bulunanların “sosyal sorumluluk” kapsamında davrandıklarının kabulü gerekir. Ayrıca, bu sorumluluğu üstlenen kişilerin kamu tarafından korunması ve teşvik edilmesi de önem ve anlam taşımaktadır.

İhbar ve şikâyet kavramları birbirlerine benzer olmakla birlikte nitelikleri ve hukuki sonuçları itibariyle ayrışan iki farklı kavramdır. Çalışmamızda her iki kavram ayrı ayrı incelenmiştir.

İhbar Kavramı ve Hukuki Dayanağı

İhbar kelime anlamı ile; “bildirme, bildirim, haber verme” manasındadır. Hukuki manada, Kanunun suçlu saydığı birinin veya suç saydığı bir olayın yetkili makama gizlice bildirilmesi, bu kişi veya olayın duyurulması ihbar demektir. Vergi kayıp ve kaçağını önlemek amacıyla yapılan “vergi ihbarı” ise; ihbarcı tarafından yetkili vergi idaresi makamlarına herhangi bir mükellef hakkında yazılı veya sözlü duyuru olarak tanımlanabilir.

Vergi ihbarının Kanuni dayanağı, 1931 tarihli, 1905 sayılı “Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiye Hakkında Kanun”dur. Bu temel dayanak yanı sıra Anayasası’nın 74. Maddesinde yer alan “dilekçe hakkı”na müstenit çıkarılan 3071 sayılı “Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun” da ihbar başvuruları bakımından ayrı bir dayanak oluşturmaktadır.

Sözkonusu dayanak Kanuna ilişkin ikincil mevzuat olarak 22.11.1990 tarih ve 1990/1 sayılı ve 20.01.2000 tarih ve 2000/1 sayılı İhbarlar İç Genelgeleri ve dilekçe hakkının kullanılmasıyla ilgili olarak 2004/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi de zikredilebilir.

İhbar Usulü

Sözkonusu düzenlemelere göre yapılacak ihbarın yetkili makamlar tarafından işleme konulması için aşağıdaki şartlar gerekmektedir;

ü  İhbar dilekçesinde dilekçe sahibinin adı soyadı iş veya ikametgâh adresi ve telefon numarasının bulunması (3071 Sayılı Kanun Md. 4),

ü  İhbar belli bir konuyu ihtiva etmeli, somut bir kişi ve/veya olayı konu edinmeli (3071 Sayılı Kanun Md. 6/a),

ü  Yargı mercilerinin görevine giren bir hususu konu edinmemeli (3071 Sayılı Kanun Md. 6/b).

Bu nedenle;

ü  Adı, soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresi bulunmayan veya yanlış olan ihbar ve şikâyet konusu dilekçelerin işleme konulması bu dilekçelerin gönderildiği Makamın takdirinde olacak,

ü  İçeriğinde somut bir kişi ve/veya olayı konu edinmeyen, genel nitelikli ifadeler, gözlemler ve yakınmalar taşıyan,

ü  Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olan,

ü  Yeterli derecede inandırıcı, makul mahiyette olmayan veyahut da ihbar konusu olayla ilgili yeterli bilgi veya belge içermeyen ihbar ve şikâyet dilekçeleri,

inceleme konusu yapılmayacaktır.

İhbar ve şikâyetler ile ilgili başvurular, Maliye Bakanlığı’na ve Gelir İdaresi Başkanlığına verilebileceği gibi, Vergi Denetim Kurulu’na, Vergi Dairesi Müdürlükleri ile bu işle görevlendirilen Müdürlüklere (İhbar ve Şikâyetleri Değerlendirme Müdürlüğü gibi) de yapılabilir.

İhbarlar yazılı dilekçe ile sözlü olarak veya e-posta yoluyla yapılabilir. İhbar hangi yöntemle yapılırsa yapılsın yukarıda andığımız bilgiyi kapsaması gerekmektedir.

İhbarın sözlü olarak 189 Alo Maliye Servisi aranmak veya yetkili makamlara bizzat gitmek suretiyle yapılması mümkündür. Yetkili makamlara gidilerek yapılan ihbar ve şikâyetlerde şikâyette bulunan vatandaşlardan kimlik bilgileri istenmekte, şikâyet formuna şikâyet konularıyla birlikte kimlik bilgileri de yazılıp imzalattırılmakta ve hazırlanan teyit formunun bir örneği de şikâyetçiye verilmektedir.

İhbarın E-posta yoluyla yapılması durumunda da kural itibariyle aynı esaslar geçerlidir. Bu durumda şikâyetçilerle defalarca irtibat kurulması en kolay şekilde yazışmaların gizli tutulmasının önemi de artmaktadır.

İhbarı alan yetkili makamlar ihbarda bulunanın hüviyetini ve dilekçe verip vermediğini, Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesinde belirtilen incelemeye yetkililer aracılığıyla tespit ettirecekler, ihbarcı veya şikâyetçilerin hüviyetlerini gizli tutacaklardır.

İhbar çerçevesinde vergi incelemesi yapacak olan vergi inceleme elemanları gerek gördükleri takdirde ihbarcıları dinleyebilir, kendilerinden bilgi ve delil isteyebilirler.

Vergi ihbarında amaç vergi kayıp ve kaçağının önlenmesidir. Bu nedenle, asılsız ihbar ve şikâyette bulundukları tespit edilenler hakkında, resmi makamları asılsız ihbarla meşgul ve yanlış yola sevk etmeleri dolayısıyla kanuni işlem yapılacaktır.

Şikâyet Usulü

Şikâyet kelime anlamı olarak, “yakınma, memnun olmama” halinin beyanıdır. Vergi Hukukuna göre şikâyet mal ve hizmet alımı karşılığında VUK hükümleri gereğince düzenlenmesi gereken belgeleri alamayanların durumu yetkili makamlara bildirmesi olarak tanımlanabilir.

Şikâyet başvurusunda da, İhbar başvurusunda olduğu gibi şikâyetçinin adı soyadı, iş veya ikametgâh adresi ve telefon numarasının bulunması, şikâyet konusu olay ile ilgili somut bilgi verilmesi gerekmektedir.

Doğal olarak hem İhbar başvurusunda ve hem de şikâyet başvurusunda en etkin neticenin alınması için bu başvuruların mümkün mertebe somut bilgi ve belge içermesi önem taşımaktadır.



cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry