6183 SAYILI KANUNUN 56. MD. UYARINCA TESİS EDİLEN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ TALEBİYLE AÇILAN DAVA...
6183 SAYILI KANUNUN
56. MD. UYARINCA TESİS EDİLEN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ TALEBİYLE AÇILAN DAVA DEVAM
EDERKEN BU İŞLEME VAKİ İTİRAZ BAŞVURUSUNUN REDDİNE DAİR GÜMRÜK BAŞMÜDÜRLÜĞÜ
İŞLEMİNE KARŞI AÇILAN DAVANIN BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKİR
Danıştay 7. Daire 01.03.2010
gün, 2008/6835/ E., 2010/1091 k., sayılı kararı ile Amme Alacakları Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 56. Maddesi yarınca tesis edilen işlemin iptali istemi
ile açılan dava devam ederken bu işleme vaki itiraz başvurusunun reddine dair
gümrük başmüdürlüğü işlemine karşı açılan davanın birleştirilmesi gerektiğine
karar verdi.
Danıştay 7. Daire’nin
gerekçesi şu şekilde: “6183 sayılı
Kanunun 56'ncı maddesinde, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme
alacağı vadesinde ödenmediği takdirde borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi
halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam
olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde
teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil
edileceği hükme bağlanmış; 37. maddesinde de, hususi kanunlarında ödeme zamanı
tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre
yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son
gününün amme alacağının vadesi günü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Bu
durumda Mahkemenin kayıtlı davalarında aynı eşyaya isabet eden gümrük ve özel
tüketim vergileri ile bu vergilerin matraha dahil edilmesi suretiyle bulunan
katma değer vergisinin ve söz konusu vergiler üzerinden hesaplanan gecikme
faizinin tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca işlemin
iptali istemiyle, biri doğrudan, diğerleri ise, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi
uyarınca yapılan başvuru üzerine üç ayrı dava açılmış ve bu davalarda hukuka
uygunluğu denetlenecek işlemin aynı işlem olması nedeniyle, Mahkemece, sonradan
açılan davalara ait dosyaların ilk açılan davaya ait dosyada birleştirilmesi
suretiyle, dava hakkında hüküm kurulması gerekirken; bu yapılmaksızın her dava
hakkında ayrı hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.”
İndir