AVUKAT ELİYLE GÖRÜLEN DAVADA AVUKATIN AZLİ YA DA İSTİFASI SÖZKONUSU DEĞİLSE, DAVACI ASIL DEĞİL...
AVUKAT ELİYLE GÖRÜLEN
DAVADA AVUKATIN AZLİ YA DA İSTİFASI SÖZKONUSU DEĞİLSE, DAVACI ASIL DEĞİL AVUKAT
MUHATAP ALINMALIDIR
Danıştay 4. Daire
07.03.2012 gün, 2011/6911 E., 2012/699 k., sayılı kararı ile avukat eliyle
görülen bir idari davada, avukatın azli ya da istifası sözkonusu değilse,
davacı asil ile vekilin beyanları arasında çelişki bulunması durumunda, davacı
asilin haklarını koruyacak şekilde, davacı asilin değil davacı avukatının
muhatap alınması gerektiğine hükmetti.
Vergi Mahkemesi
açılan davada davacı tarafından ilk açılan 2011/… no.lu dosyalarda, tazminat
isteminin hangi nedenden kaynaklandığı belirtilerek ve her işlem için ayrı ayrı
dava açılmak üzere dilekçe ret kararı verildiği, vekâlet ilişkisinin bir
sözleşme olduğu ve vekilin asılın iradesine aykırı olarak işlem yapamayacağı,
vekil ile asılın beyanlarının farklı olması halinde asılın beyanının esas
alınacağı, dilekçe ret kararı üzerine davacı vekili tarafından tazminat
istemleri ve iki no'lu ihbarnameler için ayrı ayrı verilen dilekçelerle dava
açılmışsa da ve buna ilişkin dilekçeler davacı asıl tarafından yapılan
yenilemeden bir gün önce verilmişse de asılın iradesinin bu iki işleme birlikte
dava açılması yolunda olduğu, dilekçe ret kararı üzerine ancak bir kez yenileme
dilekçesi verilebilecek olması gerekçesiyle davanın reddi kararı verilmiş,
karar davacı tarafça temyiz edilmiş, Danıştay 4. Daire, davacının temyizini
kabul ederek, “1136 sayılı Avukatlık
Kanunu'nun 2 nci maddesinde, Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin
düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve
hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak
uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul
ve kurumlar nezdinde sağlamaktır şeklinde tanımlandıktan sonra Avukatın bu
amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin
yararlanmasına tahsis edeceği belirtilmiş, 171 inci maddesinde ise, Avukatın,
üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna
kadar takip edeceği hükmüne yer verilmiştir.
7201
sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 inci maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen
işlerde tebligatın vekile yapılacağı kuralı yer almaktadır.
Yukarıda
yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte incelenmesinden, davanın vekil ile
takip edildiği hallerde, vekillikten çekilmediği veya azledilmediği sürece
vekilin davayı takiple sorumlu olduğu ve öncelikle muhatap kabul edilmesi
gerektiği anlaşılmaktadır. Asılın yazılı iradesi ile vekilin yazılı iradesi
arasında çelişki bulunması durumunda davacının lehine olacak şekilde vekil
iradesinin esas alınması yasada belirtildiği şekilde avukatlığın amacına ve
avukatlık sözleşmesine uygun düşecektir. Asılın iradesinin vekilin iradesinin
önüne geçmesi ise ancak vekilin azledilmesi, istifa etmesi veya açıkça asılın
aleyhine olacak şekilde davranması hallerinde mümkün olabilecektir.
Dosyanın
incelenmesinden, söz konusu dilekçe ret kararlarının verildiği davaların vekil
tarafından açıldığı, dilekçe ret kararı üzerine öncelikle vekil tarafından
davaların yenilendiği, asıl tarafından ise bir gün sonra yenileme
dilekçelerinin verildiği, vekilin istifa ettiği ya da azledildiğine ilişkin bir
bilgi olmadığı gibi aksine temyiz başvurularının da vekil tarafından yapıldığı
anlaşılmıştır. Bu durumda, vekilin yazılı iradesi esas alınarak davanın görülüp
çözüme bağlanması gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukuka
uyarlık görülmemiştir.” gerekçesi ile Vergi Mahkemesi
kararını bozmuştur.
İndir