BANKA ARACILIĞIYLA ÖDENEN FATURANIN SAHTE OLDUĞU İDDİASININ İSPAT YÜKÜ İDAREDEDİR
BANKA ARACILIĞIYLA ÖDENEN FATURANIN SAHTE OLDUĞU
İDDİASININ İSPAT YÜKÜ İDAREDEDİR
Danıştay 4. Daire
30.06.2009 gün, 2008/2274 E., 2009/3773 K. sayılı kararı ile ödemeleri banka
aracılığıyla yapılan faturaların sahteliğinden söz edilemeyeceği, aksi bir durumuna
iddia edilmesi halinde ispat külfetinin iddia edene düşeceğine hükmetti.
Vergi Usul Kanunu'nun 3
üncü maddesinin (B) bendinde, vergilemede vergiyi doğuran olay ve bu olaya
ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin yemin
hariç her türlü delil ile ispatlanabileceği, olayın özelliğine göre mutad
olmayan bir durumun iddia edilmiş olması halinde ispat külfetinin bunu iddia
edene düşeceği belirtilmiştir. İşlemleri incelenen davacı adına, davaya konu
faturaların sahte olduğu ileri sürülerek katma değer vergisi indirimlerinin
reddi suretiyle re'sen cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı,
tarhiyata karşı açılan davayı Mahkemenin, faturaları veren mükellefler hakkında
düzenlenen raporlardaki tespitlerden hareketle faturaların sahte olduğu
sonucuna ulaşarak kısmen reddettiği anlaşılmıştır. Temyiz aşamasında dava
dosyasına eklenen ve ödemelerin muhtelif bankalara ait çeklerle yapıldığını
gösterir banka bireysel müşteri hesap hareketlerine ilişkin dökümler ile
davacının kaçakçılık suçundan yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesince yaptırılan
bilirkişi raporunun incelenmesinde ödemelerin önemli bir kısmının bankalar
aracılığıyla yapıldığı tespit edildiğinden, davacının davaya konu faturaları
gerçekten adı geçen kişilerden aldığı sonucuna ulaşılmış olup, bu tespitin
aksini gösterir bir hususun davalı İdarece ispat edilmesi gerektiğinden ve
ispat yükü kendisinde olan İdarenin bu yönde bir kanıt sunmamasından ötürü
Mahkemece tarhiyatın kaldırılması kararı verilmesi gerekirken aksi yönde karar
verilmesinde hukuka uyarlık olmadığına karar verdi.
İndir