ÖTV İSTİSNASINI ALICININ GERÇEĞE AYKIRI BEYANINA GÖRE UYGULAYAN MÜKELLEFE VERGİ ZİYAI CEZASI...
ÖTV İSTİSNASINI ALICININ
GERÇEĞE AYKIRI BEYANINA GÖRE UYGULAYAN MÜKELLEFE VERGİ ZİYAI CEZASI KESİLEMEZ
Danıştay 7. Daire
02.04.2012 gün, 2008/4440 E., 2012/1136 k., sayılı kararı ile motorlu araç
satışında ÖTV uygulaması sırasında Alıcı’nın beyanını dikkate almak durumunda
bulunan satıcı mükellefin, Alıcı’nın Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 M. 2'nci
fıkrasının (b) bendinde öngörülen "beş yılda bir defaya mahsus olmak"
şartını ihlal eden beyanından kaynaklanan ÖTV tarhından sorumlu olduğu ancak
satıcı mükellefe bu işlemden ötürü vergi ziyaı cezası kesilemeyeceğine
hükmetti.
Vergi Mahkemesi
açılan davayı “olayda, davacı tarafından,
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (
b ) bendi kapsamında istisna uygulanarak 31.7.2006 tarihinde araç satılan
kişinin, daha önce, 2004/Eylül döneminde de aynı istisnadan yararlandığı;
dolayısıyla, anılan hükümde öngörülen "beş yılda bir defaya mahsus
olmak" şartını ihlal etmek suretiyle, haksız yere istisnadan yararlanıldığı
hususunun sabit olması karşısında, verginin, mükellefi olan davacıdan
istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; aynı olay nedeniyle alıcı adına
tahakkuk ettirilen verginin ve kesilen cezanın uzlaşma sonucu ödenmiş
olmasının, davacı adına tesis edilen işlemi etkilemeyeceği” gerekçesiyle hem vergi aslı
(ÖYV) ve hem de vergi ziyaı cezası yönünden reddetmiş, karar Davacı tarafından
“istisna şartlarını
ihlal edenin alıcı olduğu; kendileri tarafından tespiti mümkün olmayan,
alıcının eyleminden sorumlu tutulamayacakları; İstanbul Defterdarlığının benzer
olayda vermiş olduğu 30.10.2002 tarih ve 5812 sayılı görüşün de aynı yönde
olduğu; kaldı ki, aynı olay nedeniyle alıcı adına tahakkuk ettirilen vergi ve
kesilen cezanın uzlaşma sonucu ödenmesi nedeniyle, davaya konu tarh ve ceza
kesme işleminin mükerrerlik arzettiği” savıyla temyiz
edilmiş, Danıştay 7. Daire temyiz
istemini kısmen kabul ederek; “Mahkeme
kararının, dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan
özel tüketim vergisi aslına ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenle
Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar,
bu hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Mahkeme
kararının, vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine
gelince;
213
sayılı Vergi Usul Kanununun 344'üncü maddesinin, 4369 sayılı Kanunla
değiştirilerek, 1.1.1999 tarihinde yürürlüğe giren şeklinin ilk fıkrasında;
vergi ziyaı suçu, mükellef veya sorumlu tarafından 34l'inci maddede yazılı
hallerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi olarak tanımlanmış; aynı maddenin
ikinci fıkrasında da, vergi ziyaı suçu işleyenlere, ziyaa uğrattıkları verginin
bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesi öngörülmüştür.
Görüldüğü
üzere; vergi ziyaı cezası kesilebilmesi için, verginin anılan Kanunun 341'inci
maddesinde tanımlanan anlamda ziyaa uğratılmış olması yeterli değildir; ayrıca,
vergi ziyama mükellef veya vergi sorumlusu tarafından neden olunması da
gereklidir. Başka anlatımla; vergi idaresinin ceza kesme yetkisini
kullanabilmesi, vergi ziyaı ile mükellef ya da vergi sorumlusunun eylemi
arasında illiyet bağının kurulabilmesine bağlıdır.
Oysa;
olayda, vergi ziyaına, 31.7.2006 tarihinde istisna uygulanarak satılan aracı
satın alan kişi, daha önce 2004/Eylül döneminde de aynı istisnadan yararlandığı
halde bunu beyan etmeyerek, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7'nci
maddesinin 2'nci fıkrasının ( b ) bendinde öngörülen "beş yılda bir defaya
mahsus olmak" şartını ihlal etmek suretiyle, haksız yere istisnadan
yararlanan, alıcı tarafından sebebiyet verildiğinden, vergi ziyama sebebiyet
veren fiille, bu hususu bilmesi mümkün olmayan davacı arasında illiyet bağının
mevcut olmadığı açıktır.
Bu
bakımdan; vergi ziyama sebebiyet veren fiille arasında illiyet bağı olmayan
davacı adına ceza kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, mahkeme
kararının aksi yoldaki temyize konu bu hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.” gerekçesi ile Vergi Mahkemesi
kararının ÖTV’yi onayan kısmının onanmasına, vergi ziyaı cezasını onayan
kısmının bozulmasına oyçokluğu ile hükmetmiştir.
İndir