SİPARİŞ MEKTUPLARI / FORMLARI VEYA PROFORMA FATURALAR ÜZERİNDEN “SÖZLEŞME” (DAMGA) VERGİSİ ALINAMAZ
Özet
Gelir ve Gümrük İdareleri, son zamanlarda
sipariş mektupları, formları veya proforma faturaların damga vergisine tabi
oldukları yönünde bazı savlar ileri sürmekteler. Kanımızca, birer icap
niteliğinde olan sipariş mektupları/formları, fiyat listeleri ile proforma
faturaların akde benzer belge niteliğinde kabul edilip damga vergisine tabi
olduğu yönündeki düşünce isabetli değildir.
Anahtar Kelimeler
Sipariş
Mektupları, Sipariş Formları, Proforma Fatura, Akdi Mutazammın Siparişi Kabul
Mektupları
Konu nedir?
Bazı görüşlere göre; her biri tek
başına dikkate alındığında damga vergisine tabi olmayan sipariş mektupları,
sipariş formları, fiyat listeleri, proforma faturalar ve akdi mutazammın
(tamamlayıcı) siparişi kabul mektupları gibi evrak bir araya geldiğinde tedrici
bir mal alım sözleşmesini oluşturmakta, bu nedenle bu kâğıtların bir arada
değerlendirilerek nispi damga vergisine tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu
görüşte hukuka uygunluk bulunmadığını düşünmekteyiz:
Borçlar Hukuku
Bakımından
Sipariş mektupları ve formları;
alıcıların hangi fiyat üzerinden ve hangi miktarda ürün talep ettiklerini
satıcılara bildirdiği belgelerdir. Bu belgelerin gönderilmesi, bir sözleşmenin
ortaya çıkmasını sağlayan karşılıklı ve örtüşen irade beyanlarından ilki olması
sebebiyle Borçlar Hukuku bakımından icap niteliği taşır.
Proforma faturalar; satıcı
tarafından hazırlanan ve bir mal veya hizmetin hangi miktarda, hangi fiyat
üzerinden satılabileceğini gösteren fatura çeşididir. Aslında fatura çeşidi
demek dahi tartışmalıdır, çünkü doğurduğu sonuçlar nedeniyle normal
faturalardan çok farklıdırlar. Fatura, satılan bir mal veya hizmeti temsil
eder. Proforma fatura ise yalnızca teklif niteliği barındırır. Dolayısıyla
yalnızca görüntüsünün benziyor olmasından yola çıkarak iki belgeyi birbirine
karıştırmamak gerekir. Proforma faturalar da tıpkı sipariş mektupları gibi icap
niteliği taşırlar, farkı ise alıcı yerine satıcı tarafından düzenlenmiş
olmasıdır.
Fiyat listeleri; belirli bir kişi ya
da kuruma değil de genele hitap ettiğinden icap değil, icaba davet niteliği
taşır. Bu da listeyi yayınlayan satıcıya sözleşmenin kurulmasından önce ikincil
bir hak tanır, zira bu sefer alıcının fiyat listesine dayanarak oluşturduğu
talebi icap niteliği taşıyacaktır.
Akdi mutazammın siparişi kabul mektupları; yukarıda bahsedilen belgelere
cevaben hazırlanan mektuplardır ve yöneltilen icabı kabul etme niteliği taşır.
Dolayısıyla bu mektuplar, bir sözleşmenin kurulmasını sağlayan belge çeşididir.
Vergi Hukuku
Bakımından
Bu belgeler Vergi Hukuku açısından
değerlendirildiğinde ise üçlü yerine ikili bir ayrıma gitmek gerekir. İcabı
kabul niteliği taşıyan mutazammın siparişi kabul mektupları akit yerine geçen
belgelerden olup, daha önceki icap ve kabul safahatını bir akit kurmak
suretiyle sonuçlandıran kağıtlar olup meblağ içerip içermemelerine göre maktu
veya nispi damga vergisine tabidirler. Buna karşılık; icap niteliğinde olan
sipariş mektupları, sipariş formları ve proforma faturalar teklifname
statüsünde olup, 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5281 sayılı “Vergi
Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun” sonrasında bu tür belgeler sair tüm teklifnamelerle birlikte
damga vergisine tabi değildir.
Yukarıda da değinildiği üzere;
sipariş mektupları, sipariş formları, fiyat listeleri, ve proforma faturaların
her biri ayrı ayrı teklif niteliği taşırlar. Henüz akdi kurmayan, teklif
aşamasındaki çeşitli yazışmaların nihayette bir akit oluşturması başka, bu
akdin bir kağıtta yer alması başkadır. Tarafların ileride belli bir hususu tevsik
için teklifname üretmeleri en tabii hakkıdır ve bu kağıtlar Kanun gereği damga
vergisine tabi değildir. Tarafların belli bir hususu tevsik için ürettiği
kağıtların nispi damga vergisine tabi tutulabilmesi için bu kağıtların akit
statüsünde olması kanuni zorunluluktur. Taraflar arasındaki akdin kağıda bağlı
(yazılı) teklifnameler ama kağıda bağlı olmayan (sözlü) akit ile kurulması
durumunda, ortada damga vergisi mevzuatınca nispi vergilemeye tabi bir akit
olmadığı görüşündeyiz.
Akdi mutazammın siparişi kabul
mektupları ise, yukarıda değindiğimiz üzere, bir akdi kuran ve bu suretle damga
vergisi mevzuatınca akit yerine geçen belgelerden olup damga vergisine tabidir.
Akdi mutazammın siparişi kabul
mektuplarının damga vergisine tabi tutulması için; (a) bu mektubun, yapılan
teklifle birebir örtüşüyor olması gerekir (İcabın tüm unsurlarını karşılamayan
yahut bazı unsurlarında değişiklik öngören bir mektup, icap ve kabulün birebir
örtüşmesine engel olacağından beyanların (iradelerin) örtüşmesinden bahsedilemez)
(b) bu mektubun, şarta bağlı yapılmaması, imzalandığı anda yükümlülük doğurucu
olması gerekir.
Akdi mutazammın siparişi kabul
mektuplarının akit yerine geçen belge olarak kabul edildiği hallerde, vergi
yükümlülüğü yalnızca mektubu düzenleyen tarafa terettüp eder. 2005 Değişikliği
sonrası, teklifnameyi hazırlayan tarafın bu teklifnameden, kabul mektubunu
düzenleyen tarafın da kendi tanzim ettiği mektuptan sorumluluğu esastır.
Keza, yazılı her bir evrak
muhteviyatı ölçeğinde bir hususu ispata yarar. Bir evrakın bütünlükçü bir
hukuki değer içermemesi, örneğin bir mal alım satımının sadece bir kısım
detayını içermesi hallerinde karşılaşılan her bir evraka mal alım satım akdi
muamelesi yapmak yasanın amacına da mantığına aykırı düşer. Zira, mal alıp
satan firmaların her bir alım satımları için elbette birtakım evrak düzenlenir,
eğer her bir evrak bu mal alım satımının parçası kabul edilir ise bir
işletmenin mal alımlarının yüzde biri oranında damga vergisi hesaplaması
gerekir. Keza, aynı oranda da satım için damga vergisi hesaplandığında,
işletmelerin toplam mal alım satım faaliyetlerinin % 2’si kadar bir tutarı
otomatikman damga vergisi olarak ödemeleri gerekir. Bu da, örneğin net kar
marjının % 7 olduğu bir sektörde %2 / %7 = %28,5 oranında vergi ödemek anlamına
gelir. Oysa, damga vergisi kanunu; işletmelerin genel olarak faaliyetlerini
değil, sadece kağıda bağlı müstakil işlemleri vergilendiren bir kanundur.
Kanunun bu şekilde yorumlanması ve uygulanması, damga vergisini işletme
vergisinden genel nitelikteki bir kurum faaliyet vergisine dönüştürür.
Sonuç itibariyle; birer icap niteliğinde olan sipariş
mektupları/formları, fiyat listeleri ile proforma faturaların akde benzer belge
niteliğinde kabul edilip damga vergisine tabi olduğu yönündeki düşünce hukuka,
kanuna ve damga vergisi sistematiğine aykırıdır.
Detaylı bilgi için:
Çetinkaya Hukuk Bürosu | www.cetinkaya.av.tr | clo@cetinkaya.av.tr | Tel: +90 212 212 99 55 | Fax: +90 212 212 79 71
Mecidiye Cad. Cevher Apt. No: 3/6 Mecidiyeköy 34387 Şişli - İstanbul
Av. Oğuz ÇETİNKAYA | oguzcetinkaya@cetinkaya.av.tr |
İndir