YATIRIM İNDİRİMİNE TABİ KAZANCIN DAĞITIMINA KARAR VERİLMESİ DURUMUNDA ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
YATIRIM İNDİRİMİNE
TABİ KAZANCIN DAĞITIMINA KARAR VERİLMESİ DURUMUNDA ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
ANLAŞMASININ 10. MD. KAPSAMINDA İNDİRİMLİ ORANDA TEVKİFATA TABİ TUTULMASI
GEREKİR
Danıştay 3. Daire;
17.01.2011 tarih ve 2009/3140 E., 2011/14 k. Sayılı kararı ile; temettü
vergilendirilmesinin bir unsuru olarak nitelendirilen ve bu nitelendirmeyle
ilgili bir değişikliğe uğramadan “yatırım indirimine tabi” tutulmuş olan
kazancın, kurum tarafından kar dağıtımına karar verilmesi durumunda, yabancı
ortağa isabet eden kısmın çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının 10. Md.
kapsamında indirimli oranda tevkifata tabi tutulması gerektiğine hükmetti.
Vergi inceleme
elemanınca “temettü dağıtımı olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmayan yatırım
indirimi tutarı üzerinden % 19,8 oranında tevkifat yapılması gerektiği yolunda
düzenlenen vergi inceleme raporu” çerçevesinde gidilen cezalı tarhiyatı
kaldıran Vergi Mahkemesi’nin davayı kabul gerekçesi şu şekilde: “Anayasanın
90'ıncı maddesinde, usulüne göre yürürlüğe konulmuş anlaşmaların kanun hükmünde
olduğu düzenlemesine yer verildiği, 22.8.1988 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan
Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının 10'uncu maddesinde, temettü terimi tanımlanarak, anlaşmaya ekli
protokolün IX'uncu maddesinde Türkiyede mukim bir şirketin ödediği temettüler
üzerinden tevkif edilecek vergi oranının azami % 10 olarak kararlaştırıldığı,
Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin 6-b bendinde ise tam mükellef
kurumlar tarafından, maddede belirtilen kişilere dağıtılan 75'inci maddenin ( 1
), ( 2 ) ve ( 3 ) no'lu bentlerinde sayılı kar paylarının tevkifata tabi
olduğunun kurala bağlandığı, davacı kurumun yatırım indiriminden
yararlandırılan kazancının yurt dışında yerleşik ortağının hissesine isabet
eden kısmının, anlaşmanın 10'uncu maddesinde tanımlanan temettü kapsamına
girdiğinin görüldüğü, Gelir İdaresi Başkanlığının 15.12.2005 tarih ve 68753
sayılı muktezasında da, yabancı ortağın hissesine düşen yatırım indirimi
istisnasının vergilendirilmesinde, anlaşmanın; temettüleri düzenleyen 10'uncu
maddesinin uygulanacağı yolunda görüş bildirildiği anlaşılan olayda…”
Vergi Mahkemesi
kararını onayan Danıştay 3. Daire gerekçesi şu şekilde; “193 sayılı Yasanın
94'üncü maddesinin, temettü vergilemesine ilişkin 6-b bendi; 4369 sayılı
Kanunla üç alt başlık halinden yeniden düzenlenerek, ( b-i ) alt bendinde;
75'inci maddenin ikinci fıkrasına bağlı ( 1 ), ( 2 ) ve ( 3 ) numaralı
bentlerinde sayılan menkul sermaye iratlarından yapılacak tevkifat için kar
dağıtımı şartı getirilmişken, ( b-ii ) alt bendinde yapılan düzenlemeyle;
iştirak kazançları istisnası hariç yatırım indirimi dahil olmak üzere kurumlar
vergisinden istisna tutulan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın
tevkifat yapılacağına ilişkin uygulama devam ettirilmiştir.
67 seri numaralı
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile de kurumlar vergisinden müstesna kazancı
bulunan ve bu kazancı üzerinden 193 sayılı Yasanın 94'üncü maddesi çerçevesinde
stopaj yapan kurumların kar dağıtım kararı alınmış veya nakten kar payı ödemesi
yapmış olmaları halinde kar paylarının; öncelikle üzerinden vergi tevkifatı
yapılmış istisna kazançtan dağıtıldığının kabul edileceği açıklamasına yer
verilmiştir.
4842 sayılı Kanun
değişikliği ile de yatırım indirimi uygulamasına son verilmiş ancak,
değişiklikten önceki müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik
belgelerine konu olan harcamalara ilişkin yatırım indirimleri hakkında önceki
hükümlerin uygulanmasını teminen geçici 61'inci maddeyle geçiş dönemine ilişkin
düzenleme yapılmış; yatırım indirimi haricindeki diğer tüm kazançlar ise
dağıtım aşamasında temettü vergilemesine tabi tutulmuştur.
Yukarıda yer verilen
düzenlemelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu temettü
vergilendirilmesinin bir unsuru olarak nitelendirilen ve bu nitelendirmeyle
ilgili bir değişikliğe uğramayan yatırım indirimine tabi kazancın, kurum
tarafından kar dağıtımına karar verilmiş olması durumunda çifte vergilendirmeyi
önleme anlaşmasının 10'uncu maddesi kapsamında indirimli oranda tevkifata tabi
tutulması gerektiği anlaşılan olayda; tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm
fıkrasının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe Dairemizce de uygun görülmüş
olup …”
Kararda yer alan
karşı oy da şu şekilde: “Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının 10'uncu
maddesinde temettü teriminin; hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya
intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp
kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanı
sıra dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme
yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer
şirket haklarından elde edilen gelirleri kapsadığı açıkça ifade edilmiştir.
Yatırım indirimi üzerinden yapılacak olan tevkifatın temettü vergilendirilmesi
olarak düşünülmesi mümkün olmayıp, kurumlar vergisi yerine yapılan nihai bir
vergilendirme olduğu açıktır. Kurumun, kar dağıtımı yapmasa dahi bu tevkifatı
yapmak zorunda olmasının da yatırım indirimine ilişkin vergilendirmenin temettü
vergilemesi olmadığını göstermesi karşısında davalı idare temyiz isteminin
kabulü ile isteme konu yapılan kararın bozulması gerektiği görüşüyle karara bu yönden
katılmıyoruz.”
İndir