Genel olarak
haciz cebri icra organı tarafından yapılan devlet hakimiyetli icra takibine
istinaden borçludan alacaklının alacağını karşılayacak değerde mal ve hakka el
konulmasıdır.
2004 Sayılı
İcra ve İflas Kanununun 82. Maddesi uyarınca haczedilemeyen şeyler;
“1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi
caiz olmadığı gösterilen mallar,
2. Ekonomik
faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi
için gerekli olan her türlü eşya,
3. Para,
kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli
şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri
için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda
bunlardan biri,
4. Borçlu
çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift
hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse,
sanat ve mesleki için lüzumlu olan alet ve edevat ve kitapları ve arabacı,
kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil
vasıtaları,
5. Borçlu
ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren
mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve
yataklıkları,
6.
Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise
gelecek mahsul için lazım olan tohumluğu,
7. Borçlu
bağ, bahçe veya meyve veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin
geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alet ve
edevat,
Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun
kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç
aylık yem ve yataklıkları,
8. Borçlar
Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan
kaydı hayatla iratlar,
9.
Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emeklilik
maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar
ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve
ikramiyeleri,
Askeri malullerle, şehit yetimlerine verilen terfi
zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,
10. Bir
muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi
hallerde bağlanan maaşlar,
11. Vücut
veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın
kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım
gelen paralar,
12. Borçlunun haline münasip evi,
13. Öğrenci bursları.” Olarak
sayılmıştır.
Aynı kanunun
83. Maddesinde de kısmen haczi kabil olan şeyler sayılmıştır; “Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler,
intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları,
sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve
ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar
tenzil edildikten sonra haczolunabilir.”
Bunlar
İcra ve İflas Kanunu’nda belirtilen haller, peki kıdem tazminatının haczi
mümkün olacak mıdır?
Kıdem
tazminatının haciz konusu doktrinde tartışılmış bir durumdur, işçinin toptan ve
tek seferde aldığı kıdem tazminatına haciz koymak mümkün müdür? Bu bir ücret
midir yoksa tazminat mıdır konusunda çok fazla görüş ortaya atılmıştır.
Yargıtay ile paralel ve çoğunluktaki görüşe göre;
İşçilerin
ücretine 1/4'ünden fazla haciz konulamaz, nafaka alacakları hariç olmak üzere.
Ancak kıdem tazminatı temelde bir ücret değil tazminattır. Bu duruma ilişkin
ise; İcra ve iflas kanununda, 4857 sayılı İş Kanun’unda, 1475 sayılı İş
kanununda hüküm kurulmamıştır. Yani
kanun bu durumun haczine değinmemiştir ve Yargıtay da kıdem tazminatının
haczinin mümkün olabileceğini belirtmiştir.