Sağlık sektörü
için torba kanun niteliğinde olan ve halk arasında “tam gün yasası”
olarak bilinen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun, Resmi Gazetede yayımlandı.
·
Bu kanun ile memur,
subay, astsubay ve askeri öğrenciler; ofis, büro ve muayenehane açamayacak,
vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamayacak ancak memurların insani ve
sosyal amaçlı gönüllü çalışmaları bu yasaklamanın dışında olacak.
·
Sağlık personeli,
mesai saatleri dışında da hastane ya da sağlık kuruluşuna çağrılabilecek.
·
Mesai saatleri
dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyeleri, bu
düzenlemenin yayım tarihinden itibaren 3 ay içerisinde faaliyetlerini sona
erdirmezse üniversiteyle ilişikleri kesilecek. GATA'da da sözleşmeli
profesör ve doçent çalıştırılabilecek.
·
Sünnet ameliyatını
sadece tabipler yapacak. Bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar,
31 Aralık 2014'e kadar faaliyetlerini sürdürebilecek. Sünnetçilerin mesleklerinin bitme noktasına geldiğini söylemek bu yasayla
mümkün oluyor. Bu konunun geçiş hükmü konmadan hallediliyor olması da çok
isabetli bir karar ne yazık ki değil.
·
Ruhsatsız sağlık
hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Ancak olağanüstü durumlarda acil
sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar sağlık
hizmeti veren hekimler ve sağlık görevlileri bu cezaya çarptırılmayacak.
·
1 Ocak 2013'ten önce
yurt dışında görev yapan tabipler ve uzmanlarla yasanın yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 6 ay içinde Türkiye'ye dönen ve en az 3 yıl süreyle
mesleğini yapanlar, devlet hizmeti yükümlüğünden muaf tutulacak.
·
Sağlık kurum ve
kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri
dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedenleri arasında
sayılacak.
·
Reçete toplayarak
haksız kazanç elde eden eczacılar ile hastane önlerinde hastaların reçetelerini
alarak ilaç temin etmeye çalışan kişilere para cezası verilecek. Aile
hekimleri ve aile sağlığı elemanları, diğer sağlık kuruluşlarında ayda en az 8
saat nöbet tutacak.
İlgili Tebliğ;
18 Ocak 2014 CUMARTESİ
Sayı:28886
Resmî Gazete
KANUN
SAĞLIK
BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ
HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6514 Kabul
Tarihi:02/01/2014
MADDE 1 – 11/10/2011 tarihli
ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Denetime tabi
olan gerçek ve tüzel kişiler, denetim için gerekli olan bilgi, belge, defter ve
kayıtları vermek, ayniyatı göstermek ve incelenmesine yardımcı olmak
zorundadır.”
MADDE 2 – 663 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 24 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 3 – 663 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesinin beşinci fıkrasının
ikinci, üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve altıncı
fıkrasının dördüncü cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Genel
sekreter, başkan ve hastane yöneticisinin sözleşmeleri Bakan tarafından yapılır.
Başhekim, başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, uzman personel ve büro
görevlilerinin sözleşmeleri Kurum Başkanı tarafından yapılır. Bakan ve Kurum
Başkanı bu yetkilerini kısmen veya tamamen alt kademelere devredebilir.”
“Yükseköğretim
kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan sözleşmeli statüde istihdam
edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler, akademik unvanların
kazanılması, yükseköğretim kurumları dışında kullanılması ve diğer özlük
işlemlerinde değerlendirilmesi bakımından yükseköğretim kurumlarında geçmiş
sayılır.”
MADDE 4 – 663
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 33 üncü maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“(6) Sözleşmeli
personelin izinleri ve sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerin iş sonu tazminatı
hususlarında 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B)
bendine göre istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin hükümler uygulanır.
Söz konusu personel için işsizlik sigortası primi ödenmez.”
MADDE 5 – 663
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak Türkiye
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ihtiyaç hâlinde denetim hizmetlerini yürütmek üzere
merkeze bağlı gruplar oluşturabilir.”
MADDE 6 – 663
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesi başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sağlık
personelinin ihtiyaç hâlinde çağrıya uyması
MADDE 55 – (1)
Sağlık personelinin mesai saatleri haricinde de hizmetine ihtiyaç duyulduğunda
ilgili sağlık kuruluşuna ulaşabilmeleri için alınacak tedbirler ve ilgililerin
uyacağı kurallar Bakanlıkça belirlenir.”
MADDE 7 – 663
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 57 nci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “permi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kayıt, bildirim”
ibaresi eklenmiş ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 8 – 663 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
13 – (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre araştırmacı kadrolarına atanmış
sayılanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu kadrolara
atanmadan önceki kadrolarına ait mali haklar, bu kadroda kaldıkları sürece
ödenir. Ancak bunların döner sermaye ek ödemeleri, 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin ek 9 uncu maddesinde önceki kadroları için belirlenen ek ödeme
miktarı kadar ödenir.”
MADDE 9 – 14/7/1965 tarihli
ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesinin Anayasa
Mahkemesince iptal edilen birinci fıkrasının son cümlesi ile ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Memurlar,
mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro,
muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel
kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir
iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.”
“Memurların
üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının
yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda
belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.”
MADDE 10 – 657
sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu ücret yoğun
bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler
için yüzde elli oranında artırımlı ödenir.”
MADDE 11 – 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun
36 ncı maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen altıncı fıkrası
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“Kamu kurum ve
kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim
kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve
diş hekimliği fakültelerinin ihtiyaç duyulan alanlarında teorik ve uygulamalı
eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin
gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına
ilişkin hükümlerine tabi tutulmaksızın sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam
edilebilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin
niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı
Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen
ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir.
Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
Yükseköğretim Kurulu kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü
fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on beş katına
kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli
profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı,
üniversitenin özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen
başlangıç ödeneğinin toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez;
ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü
üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu
şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye bütçesinden
karşılanır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı,
ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim
üyesi sayısının yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra
kurulan üniversiteler, bu oranlara tabi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli
öğretim üyesi istihdam edebilir. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati
geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen sözleşmeler
üniversite yönetim kurulunun kararıyla yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği
ve gerekçesi hakkında yedi gün içinde Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki
aydan daha uzun süreli sözleşmeler, üniversite yönetim kurulunun kararı ve
Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılır. Aynı hizmet için iki aydan sonra
yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim Kurulunun iznine tabidir.
Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci
maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak üzere herhangi bir ad altında ödeme
yapılamaz. Bu kişiler rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma
merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim
ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında bulunamaz
ve benzeri idari görev alamaz; akademik birim yöneticiliği ve rektörlük
seçimlerinde oy kullanamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin
usul ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik
sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer
hususlar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken
belirlenir.”
“Tabip, diş
tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları,
kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28
inci maddesi hükmüne tabidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda
olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının yüzde
50’sini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri
üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin
muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi
hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında
küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve
Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek yüzde 50’si uygulama, yüzde 50’si de
akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerinegöre
belirlenir. Bu fıkra kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri;
a) Aynı anda
birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz.
b) Aylık
sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz.
c) Altıncı
fıkrada sayılan idari görevlerde bulunamaz.
ç) 31/5/2006 tarihli
ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak suretiyle hizmet
veremez.
d) İlgili
mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları hâlinde, idari ve disiplin
sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla bir yıl, üç yıl içinde tekerrüründe beş
yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz.
Özel hastaneler
ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için
ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların yüzde 20’sini geçmemek
üzere yedinci fıkra kapsamında üniversite ile sözleşme yapabilir. Vakıf
üniversiteleri ile iş birliği yapan özel hastanelerde yüzde 20 oranının
hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş tabibi dikkate alınmaz.
Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu
kapsamdaki ilgili sözleşmesi sona erdirilir ve bunlar bir yıl süreyle yeni
sözleşme yapamaz. Aykırı davranışın üç yıl içinde tekerrüründe ise beş yıl
süreyle yeni sözleşme yapma yasağı uygulanır.
Yedinci
fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Yükseköğretim Kurulunun onayı
ile üniversite yönetim kurulları tarafından belirlenir.”
MADDE 12 – 2547
sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (a) fıkrasının altıncı paragrafı yürürlükten
kaldırılmış, aynı maddeye (g) fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar
eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“h) Öğretim
üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden
dolayı 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca alınan
ilave ücretler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu
tutardan ayrıca Hazine payı kesintisi ve (b) fıkrası uyarınca kesinti
yapılmaz. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 50’sinden az ve yüzde
60’ından fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek
oranı, mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde
gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam
performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800’ünü geçmemek üzere
her ay ayrıca ödenir. Mesai saatleri dışında ilave ücret alınmayacak
sağlık hizmetlerini veren öğretim üyeleri için de yüzde 800 oranı uygulanır.
Ancak bu fıkra kapsamında öğretim üyelerine yapılacak ek ödeme ile (c) ve (f)
fıkraları uyarınca yapılacak ek ödeme toplamı ek ödeme matrahının yüzde
1600’ünü geçemez. Bu fıkra uyarınca dağıtılan gelirlerden kalan tutarlar (b)
fıkrasında belirtilen işler ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca fiilen
mesai dışında çalışan diğer personele yapılacak ek ödemede kullanılır.
ı) Öğretim
üyelerinin 36 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca çalışmaları
karşılığı elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında
toplanır. Bu tutardan (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu gelirin yüzde
50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın hizmeti sunan öğretim üyesine
ödenir ve kalan tutar (b) fıkrasında belirtilen işler için kullanılır.”
MADDE 13 – 2547 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesinin birinci cümlesinde geçen “Türk
vatandaşı olup,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 14 – 2547 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
64 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mesai saatleri dışında
serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan
öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde bu
faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içinde sona erdirmeyen öğretim üyelerinin
üniversiteyle ilişikleri kesilir.”
MADDE 15 – 2547 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
65 – Bu Kanunun 36 ncı maddesinin yedinci ve son fıkrasına göre
yapılacak düzenlemeler bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde
yürürlüğe konulur. 36 ncı maddenin yedinci fıkrasına göre hizmet
verilmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay sonra
başlatılır. Bu kapsamda ilk defa çalıştırılacakların tespitinde uygulama
faaliyetleri için bu maddenin yayımından itibaren üç ay içindeki çalışmaları,
akademik faaliyetleri açısından ise son bir yıllık faaliyetleri esas alınır.
Yeni bir
düzenleme yapılıncaya kadar, yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık eğitimi
yapmakta olan tabip araştırma görevlileri, uzmanlık eğitimlerini
tamamladıklarında Sağlık Bakanlığına, uzman olduklarının bildirildiği tarihten
sonraki ilk Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurasına kadar kurumları ile ilişkileri
kesilmeksizin araştırma görevlisi olarak görev yapmaya devam ederler.”
MADDE 16 – 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanununun ek 17 nci maddesinin (Ç) fıkrasına aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Öğretim üyesi
tabip ve öğretim üyesi diş tabipleri için rütbe ve dereceleri itibarıyla belirlenmiş
olan sağlık hizmetleri tazminatı oranları, 100 puan artırılmak suretiyle
uygulanır.”
MADDE 17 – 926
sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesince iptal edilen ek 27 nci maddesi
başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Mesleki faaliyet
ve serbest meslek icrası yasağı
EK MADDE 27 –
Bu Kanun kapsamına girenler, kanunlarda belirtilen istisnalar dışında mesleki
faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane
ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya
vakıf üniversitelerinde çalışamaz.”
MADDE 18 – 17/11/1983 tarihli
ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun
32 nci maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen altıncı fıkrası
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Gülhane Askeri
Tıp Akademisindeki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları 926 sayılı Kanunun
ek 27 ncimaddesi hükmüne tabidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının ve
vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve
pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, ihtiyaç duyulan alanlarda
teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak
ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların
sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tabi tutulmaksızın
Gülhane Askeri Tıp Akademisinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak
çalıştırılabilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin
niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı
Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen
ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir.
Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
Genelkurmay Başkanlığının kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin
dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on beş
katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında
sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam
tutarı, Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde görevli öğretim üyelerine bir önceki
yılda personel gideri olarak ödenen toplam tutarın yüzde birini hiçbir şekilde
geçemez; ancak, Millî Savunma Bakanlığının teklifi üzerine Maliye Bakanlığınca
bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar Gülhane
Askeri Tıp Akademisi döner sermaye bütçesinden karşılanır. Gülhane Askeri
Tıp Akademisinde istihdam edilecek sözleşmeli öğretim üyesi sayısı, devamlı
statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde beşinden fazla olamaz.
Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar
yapılabilir. Sözleşmeler, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Akademi Kurulunun teklifi
ve Genelkurmay Başkanlığının onayı ile yapılır. Sözleşmeli öğretim üyelerine,
bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında herhangi bir ad altında ödeme
yapılamaz. Bu kişiler dekan; enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi
müdürü; yönetim kurulu ve kurul üyesi; bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı
başkanı ve başhekim olamaz, bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri
idari görev alamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usul ve
esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme
ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye
Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından
müştereken belirlenir.”
MADDE 19 – 2955 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
11 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, mesai saatleri dışında
serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan
öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde bu
faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içinde faaliyetlerini sona erdirmeyen
öğretim üyeleri istifa etmiş sayılır.”
MADDE 20 – 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet
ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “ameliyat” ibaresi
“ameliyat ile sünneti” şeklinde değiştirilmiş, aynı cümleden sonra gelmek üzere
aşağıdaki cümle eklenmiş, aynı fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılarak
ikinci fıkrasında geçen “ile acil tıp teknisyenleri” ibaresi madde metninden
çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak,
olağanüstü ve istisnai hâllerde Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek eğitimi alan
kimseler tarafından hekim gözetiminde sünnet ameliyesi yapılmasına Bakanlıkça
izin verilebilir.”
“Türk Silâhlı
Kuvvetlerinin muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü
Özel Harekat Dairesi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatı
personelinden, görevlendirilen ve ilgili eğitimi başarıyla tamamlayanlar, görev
yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, sağlık personeli yokluğunda,
sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapmaya yetkilidir.
Söz konusu personelin yetki ve sorumlulukları ile bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Sağlık
Bakanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 21 – 1219
sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin
(a) bendinden önce gelen bölümü ile üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasına beşinci cümlesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Tabipler, diş
tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman
olanlar; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
28 inci maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri
Personel Kanununun ek 27nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955
sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesi saklı
kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra
edebilir:”
“Kamu kurum ve
kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile
hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında ve kurumlarının
izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere iş yeri hekimliği yapabilir.”
“Tabipler, iş
yeri hekimliği eğitimi alma ve iş yeri hekimliği belgesine sahip olma şartı
aranmaksızın 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri
hekimliği görevini yapabilirler.”
MADDE 22 – 1219
sayılı Kanunun 47 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 47 –
Türkiye’de üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve
yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil
edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında ebelik ile ilgili bir okulda
tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil
edilenlere ebe unvanı verilir.”
MADDE 23 – 1219
sayılı Kanunun ek 7 nci ve ek 10 uncu maddelerinde geçen
“diş protez teknisyenleri” ibareleri “diş protez teknikerleri”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 24 – 1219
sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin (e), (g), (ğ), (h), (ı), (i), (j), (k),
(l), (m), (n), (o), (p), (r)¸ (ş)¸ (t) ve (u) bentlerinde geçen “meslek
yüksekokullarının” ibareleri “ön lisans seviyesindeki” şeklinde değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“ü) Acil tıp
teknikeri; ön lisans seviyesindeki acil tıp bölümünden mezun, acil tıbbi yardım
ve bakım ile sınırlı kalmak kaydıyla hastaya müdahale ve bu hususta lazım gelen
iş ve eylemleri yapan sağlık teknikeridir.
v) Hemşire
yardımcısı; sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı programından mezun
olup hemşire nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük
yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması,
kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve
refakat eden sağlık teknisyenidir.
y) Ebe
yardımcısı; sağlık meslek liselerinin ebe yardımcılığı programından mezun olup
ebelerin nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam
aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel
bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat
eden sağlık teknisyenidir.
z) Sağlık bakım
teknisyeni; sağlık meslek liselerinin sağlık bakım teknisyenliği programından
mezun olup en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensuplarının nezaretinde
yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine
getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile
sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık meslek
mensubudur.”
MADDE 25 – 1219
sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tıpta ve diş
tabipliğinde yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlara,
ilgili kurumun döner sermayesinden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum
bütçesinden, vakıf üniversitelerinde ise kendi bütçelerinden (13.000) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme
yapılır. Bu ödemeden damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmaz.”
MADDE 26 – 1219 sayılı Kanunun 48 inci, 49 uncu, 53 üncü, 58 inci, 59 uncu,
60 ıncı, 61 inci, 62 nci, ek 4 üncü, ek 5 inci, ek 6 ncı, ek 8
inci ve ek 11 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 27 – 1219
sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Eğitime
başladıkları tarihte çalıştıkları aile hekimliği birimini en az üç yıl değiştirmemek
şartıyla bu maddeye göre uzmanlık eğitimini başarıyla
tamamlayanlar, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun ek 3 üncü maddesi uyarınca yapmakla yükümlü oldukları Devlet
hizmetini ifa etmiş sayılırlar.”
MADDE 28 – 1219 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
10 – Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla mülga 58 inci ve 59 uncu maddeler
uyarınca sünnetçilik etme yetkisi bulunanlar, 31/12/2014 tarihine
kadar sünnetçilik etmeye devam edebilir.”
MADDE 29 – 1219 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
11 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sağlık meslek liselerinin
hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği
haricindeki programlarına öğrenci kaydedilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik
Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sağlık meslek
liselerinin hemşirelik programına da öğrenci kaydı yapılmaz. Bu tarihe kadar kaydı
yapılmış olan öğrenciler eğitimlerini kayıtları yapılan programlarda
tamamlarlar ve bitirdikleri programların meslek unvanını kullanırlar. Sağlık
meslek liselerinin kapatılan programlarından bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihe kadar mezun olanlar da meslek unvanlarını kullanmaya devam ederler.”
MADDE 30 – 2/3/1927 tarihli ve 984 sayılı Ecza Ticarethaneleriyle Sanat ve Ziraat
İşlerinde Kullanılan Zehirli ve Müessir Kimyevî Maddelerin Satıldığı Dükkânlara
Mahsus Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer
alan “eczanelere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ilaç üreticilerine”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 31 – 14/5/1928 tarihli ve 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbî Müstahzarlar
Kanununun 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 18 – 10
uncu maddede yazılı tahlil neticesinde, müstahzarların terkibinde bulunan
maddelerin saf olmadığı veya ruhsat almak için verilmiş olan formüle uymadığı
veya müstahzarın tedavi vasıflarını azaltacak veya kaybedecek surette imal
edilmiş olduğu anlaşılırsa, fiil suç oluşturmadığı takdirde, ruhsat sahibi ile
müstahzarların bu şekilde imal edildiğini bilerek satan, satışa arz eden veya
sattıranlara on bin Türk Lirasından beş yüz bin Türk Lirasına kadar idari para
cezası verilir.
Müstahzarların
bu Kanuna aykırı şekilde tanıtım ve satışını yapanlar ile bunları
onaylı endikasyonu dışında pazarlayan ve bu şekilde reçete oluşumunu
teşvik edenlere, ürünün son bir yıllık satış tutarı toplamının beş katına kadar
idari para cezası verilir. Ancak bu ceza yüz bin Türk Lirasından aşağı olamaz.
Tanıtım veya
satışların internet üzerinden yapılması hâlinde, Bakanlık tarafından derhâl
erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar uygulanmak üzere Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir.
Yetkili
merciden izin almaksızın veya verilen izne aykırı olarak sağlık beyanı ile ürün
tanıtım ve satışını yapanlar hakkında yirmi bin Türk Lirasından üç yüz bin Türk
Lirasına kadar idari para cezası verilir. Fiillerin tekrarı hâlinde verilecek
idari para cezası, daha önce verilen cezanın iki katı olarak uygulanır.”
MADDE 32 – 1262 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ruhsatsız
olarak müstahzar imal edenler veya bu şekilde imal edilen müstahzarları bilerek
satan, satışa arz eden veya sattıranlar, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır. Bu müstahzarların kendilerine atfedilen tedavi vasıflarını
haiz olmadığı veya bu vasıfları azaltacak veya kaybedecek şekilde veya saf
olmayan maddelerden imal edildiği anlaşıldığı takdirde ceza üçte bir oranında
artırılır. Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği
beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar
bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların
tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam
üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır.”
MADDE 33 – 1262 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1
– Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce beşerî ilaçların
fiyatlandırılmasına dair6/2/2004 tarihli ve 2004/6781 sayılı ve 12/6/2007
tarihli ve 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ve değişiklikleri
gereğince, referans fiyat uygulamasına bağlı fiyat değişikliklerinin öngörülen
süre içinde bildirilmemesinden kaynaklanan haksız kazanç nedeniyle Sağlık
Bakanlığınca tespiti yapılarak ruhsat sahiplerinden tahsil edilmiş tutarların
Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılmış tutardan sonra kalan kısmı, kanuni faize ve
bakiye alacaklara ilişkin haklar saklı kalmak üzere genel bütçeye gelir
kaydedilir. Ruhsat sahipleri tarafından fiyat değişikliklerinin bildirilmesi
gereken tarihi müteakip Sağlık Bakanlığının beşerî ilaçların
fiyatlandırılmasına dair 6/2/2004 tarihli ve 2004/6781 sayılı ve
12/6/2007 tarihli ve 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ve
değişiklikleri çerçevesinde yapılan ilk fiyat belirlemesinin yürürlüğe girdiği
tarih ile Sağlık Bakanlığınca tahsilatın yapıldığı tarih arasında kalan toplam sürenin
tahsilat tarihinden geriye doğru hesaplanacak yarısı kadar bir süre esas
alınarak ve ilgili tarihlerde geçerli olan kanuni faiz oranı uygulanarak,
ruhsat sahipleri tarafından yatırılan toplam tutar üzerinden Sağlık Bakanlığı
ile Maliye Bakanlığınca müştereken hesaplanacak kanuni faiz tutarı da ruhsat
sahiplerinden Sağlık Bakanlığınca tahsil olunur.”
MADDE 34 – 24/5/1933 tarihli
ve 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanununun 35 inci ve 45 inci maddeleri
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 35 – 18/12/1953 tarihli
ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin ikinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş ve beşinci fıkrasında yer alan “çarpımı
sonucu” ibaresi “toplamı sonucu” şeklinde değiştirilmiştir.
“Eczaneler için
ayrıca başka herhangi bir kurum veya kuruluştan kayıt veya onay belgesi
aranmaz.”
MADDE 36 – 6197
sayılı Kanunun 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 24 –
Eczanelerden zehirli ve müessir maddeler ile ilaçların toptan satışı yapılamaz
ve eczaneler ihalelere giremez. Eczaneler arası ilaç takası, toptan satış
sayılmaz; ilaçların satışı, alındığı ecza deposuna veya mücbir sebep hâlinde
diğer depolara iadesi, eczaneler arasındaki takası, miadı geçmiş ya da bozulmuş
olanlarının imhası işlemlerinde ilaç takip sistemine bildirim yapılması
zorunludur. İlaçların internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortamda
satışı yapılamaz. Eczane eczacıları ve eczaneler adına internet sitesi
açılamaz.
Eczacılar,
kendilerine reçete gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun,
kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları veya üçüncü şahıslar ile
açık veya gizli iş birliği yapamaz, simsar, kurye elemanı ve benzeri
yönlendirici personel bulunduramaz, reçete toplama veya yönlendirme yapamaz, bu
yollarla gelen reçeteleri kabul edemez. Bu fiillerin tespiti hâlinde eczacı ile
aracı kişi veya kuruluşa beş bin Türk Lirasından elli bin Türk Lirasına kadar
idari para cezası verilir. Fiillerin tekrarı hâlinde verilecek idari para
cezası, daha önce verilen cezanın iki katı olarak uygulanır.”
MADDE 37 – 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık
Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (ı) bendi yürürlükten
kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Eğitim ve
araştırma hastaneleri ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 9
uncu maddesi kapsamında üniversitelerle birlikte kullanımdaki hastanelerde
çalışan tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlardan
profesör ve doçent unvanını haiz bulunanlar ile eğitim görevlilerinin, her
bir branş itibarıyla sayılarının yüzde 50’sini geçmemek, bir yıla
kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri döner sermaye hesabına kaydedilmek
şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf
üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilmelerine karar vermeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate
alınmaz ve çalıştırılacak kişiler, Bakanlıkça belirlenecek yüzde 50’si
uygulama, yüzde 50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın
performans kriterlerine göre tespit edilir. Bu çalışma karşılığı elde
edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır ve elde
edilen gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın çalıştırılan
kişilere ödenir. Bu şekilde çalıştırılacaklar;
a) Aynı anda
birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz.
b) Mesai dışı
ek ödeme alamaz.
c) Aylık
sözleşme ücretleri, kadroları için belirlenen mesai dışı toplam tavan ek ödeme
brüt tutarından az olamaz.
ç) İdari
görevlerde bulunamaz.
d) İlgili
mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları hâlinde, idari ve disiplin
sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla bir yıl, üç yıl içinde tekerrüründe beş
yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz.
Özel hastaneler
ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için
ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların yüzde 20’sini geçmemek
üzere yedinci fıkra kapsamında üniversite ile sözleşme yapabilir. Vakıf
üniversiteleri ile iş birliği yapan özel hastanelerde yüzde 20 oranının
hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş tabibi dikkate alınmaz.
Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu
kapsamdaki ilgili sözleşmesi sona erdirilir ve bunlar bir yıl süreyle yeni
sözleşme yapamaz. Aykırı davranışın üç yıl içinde tekerrüründe ise beş yıl
süreyle yeni sözleşme yapma yasağı uygulanır.”
MADDE 38 – 209
sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “döner sermaye
gelirlerinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı
kadrolarına atanmış olup Kurumun analiz ve kontrol laboratuvarlarında fiilen
görev yapan personele döner sermaye gelirlerinden dördüncü fıkra uyarınca
Bakanlık döner sermaye hesabına aktarılan tutardan birinci fıkrada belirtilen
esaslar çerçevesinde” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “karşılık olarak”
ibaresinden sonra gelmek üzere “profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu
fıkradaki oranların yüzde 50’sini,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 39 – 4/1/1961 tarihli
ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun
57 nci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Silahlı
kuvvetlerin sağlık teşkillerindeki sağlık hizmetleri, harekât ihtiyaçları hariç
ulusal sağlık mevzuatında yer alan hizmet standartlarına göre yürütülür.”
MADDE 40 – 29/5/1979 tarihli ve 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması,
Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 10 –
Organ ve doku alınması, taşınması, saklanması, aşılanması ve nakli ile yurt
dışından temin edilmesi, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş gerekli uzman
personel ve donanıma sahip kurumlarca yapılır.”
MADDE 41 – 2238
sayılı Kanunun 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 11 – Bu
Kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbi ölümün gerçekleştiğine, biri
nörolog veyanöroşirürjiyen, biri
de anesteziyolji ve reanimasyon veya yoğun bakım uzmanından
oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun olarak oy
birliği ile karar verilir.”
MADDE 42 – 2238
sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “veya beyan”
ibaresi “ibraz edilmedikçe”, beşinci fıkrasında yer alan “ve adli kovuşturma
ile ilgisi olmayan” ibaresi “ölü muayenesi veya otopsi işlemi tamamlanmış”
şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tıp eğitimi
için gerekli olan kadavranın yurt içinden yeteri kadar temin edilememesi
hâlinde, kadavra veya kadavra parçası, soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş
suçlar yoluyla ölmüş kimselerden temin edilmemiş olması kaydı ile yurt dışından
temin edilebilir. Kadavra veya kadavra parçası temini ile yurt dışından kadavra
temin edecek kişi veya kuruluşların yetkilendirilmesine dair usul ve esaslar
Sağlık Bakanlığınca belirlenir.”
MADDE 43 – 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 4
üncü maddesinin ikinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak beşinci
ve altıncı grup ilçe merkezlerine bağlı yerleşim yerleri ile Bakanlar Kurulunca
tespit edilecek il merkezi ve il merkezlerine bağlı yerleşim yerlerinde Devlet
hizmeti yükümlülüğünü yerine getirenler, tekrar Devlet hizmeti yükümlüsü
olduklarında istekleri dışında bu yerlere atanamazlar.”
MADDE 44 – 3359
sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş
ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Birlikte
kullanımdaki sağlık tesislerinde mesai sonrası hizmetler
için 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre ilave ücret
alınmaz.”
“2547 sayılı Kanunun
58 inci maddesinin (c) fıkrasının (1) numaralı bendinde sayılan ve ilgili
fakültenin temel tıp bilimlerinde görev yapan öğretim üyesi, öğretim görevlisi
ve araştırma görevlisi ile birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde fiilen
görev yapan personele, üniversite personeli için 4/11/1981 tarihli ve
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen ek ödeme
matrahı ve tavan ek ödeme oranları, Bakanlık ve bağlı kuruluşları personeli
için ise 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık
Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye
Hakkında Kanunun 5 inci maddesinde öngörülen ek ödeme matrahı ve tavan ek ödeme
oranları esas alınarak Bakanlığın tabi olduğu ek ödeme mevzuatı doğrultusunda ek
ödeme yapılır. Üniversite rektörü, rektör yardımcıları, genel sekreteri, ilgili
birimin dekanı ve dekan yardımcılarına 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi
gereğince yönetici payı olarak yapılacak ek ödeme, birlikte kullanımdaki sağlık
tesisinin döner sermaye hesabından yapılır.”
MADDE 45 – 3359
sayılı Kanunun ek 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinden önce
gelen bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
“Herhangi bir
tedavi yöntemi veya araçlarının veyahut ruhsat veya izin alınmış olsa dahi ilaç
ve terkiplerinin, tıbbi ve biyolojik ürünler, bitkisel ürünler, kozmetik
ürünler ve hammaddeleri ile tıbbi cihazların bilimsel araştırma amacıyla
insanlar üzerinde kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı veya bağlı
kuruluşlarından izin alınmasının yanında;”
“Bu merkezler
ve hastanelerde yapılan klinik araştırmalara, gereğinde bu merkezlerin ve
hastanelerin koordinatörlüğünde veya idari sorumluluğunda olmak kaydıyla,
belirtilen nitelikleri haiz diğer sağlık kurum ve kuruluşları da dâhil
edilebilir.”
MADDE 46 – 3359
sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 11 –
Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca
denetlenir.
Olağanüstü
durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana ve
sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç,
ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti
verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para
cezası ile cezalandırılır. Özel izne tabi hizmet birimlerini Sağlık
Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan
sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına
kadar idari para cezası ile cezalandırılır.
Bakanlıkça
belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine
getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşları iki defa uyarılır. Uyarıya uymayanlara
bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde biri kadar idari para cezası
verilir.
Sağlık
Bakanlığınca belirlenen acil hastaya müdahale esaslarına; personel, tıbbi cihaz
ve donanım, bina ve hizmet birimleri, malzeme ile ilaç standartlarına
uyulmaması hâllerinde bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar
idari para cezası uygulanır.
Bu maddedeki
idari para cezasını gerektiren fiillerin bir yıl içinde tekrarı hâlinde idari
para cezaları bir kat artırılarak uygulanır; üçüncü defa işlenmesinde ise
sağlık kurum ve kuruluşunun ilgili bölümünün veya tamamının faaliyeti on güne
kadar durdurulur. Aynı isim ve sahiplikte birden fazla sağlık kurum ve kuruluşu
bulunması hâlinde idari yaptırımlar sadece ihlalin yapıldığı sağlık kurum ve
kuruluşu ile sınırlı olarak uygulanır.
Bu maddede
belirtilen idari para cezalarını vermeye valiler, faaliyet durdurma cezasını
vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar, üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezleri yönünden
Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca düzenlenir.”
MADDE 47 – 3359 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 12 –
Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında
veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama
suçu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100
üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni varsayılan
suçlardandır.
Özel sağlık
kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak
kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun
uygulanmasında kamu görevlisi sayılır.”
MADDE 48 – 3359
sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 13 –
İlkyardım eğitimlerinde teorik ve uygulamalı sınavlar için katılımcılardan
alınacak sınav ücreti ile sınavlarda görev alan sınav gözetmenlerine ödenecek
ücretler, her yıl Sağlık Bakanlığınca belirlenir.”
MADDE 49 – 3359
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8
– Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ek 9 uncu maddeye göre birlikte kullanımdaki
sağlık tesislerinin döner sermayesinden, üniversite rektörü, rektör yardımcısı,
genel sekreteri, ilgili birimin dekanı, dekan yardımcısı ve öğretim
elemanlarına yapılmış ek ödemeler için borç çıkarılmaz.”
MADDE 50 – 3359
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9
– 1/1/2013 tarihinden önce yurt dışında mesleki faaliyette bulunan
tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ve bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce yurt dışında eğitimlerini tamamlayanlar, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Türkiye’ye dönmek
ve en az üç yıl süreyle Türkiye’de fiilen meslek icrasında bulunmak şartıyla
Devlet hizmeti yükümlülüğünden muaf tutulur.”
MADDE 51 – 10/12/2003 tarihli
ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun;
a) 28 inci
maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “kit karşılığı cihaz,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “ilaç, tıbbi cihaz,” ibaresi eklenmiş,
b) Geçici 19
uncu maddesinde yer alan “2008-2015 yılları arasında” ibaresi “2023 yılına
kadar” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddede yer alan “yedi yıla kadar”
ibaresinden sonra gelmek üzere “, gemi hastane kiralanmasında ise on beş yıla
kadar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 52 – 24/11/2004 tarihli
ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasının
ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu cümleden sonra gelmek
üzere aşağıdaki cümle eklenmiş; yedinci fıkrasında yer alan “tetkik ve sarf
malzemesi giderleri” ibareleri madde metninden çıkarılmış ve aynı fıkranın
sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Aile
hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü
maddesinde belirtilen yerlerde haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri
dışında ayda asgari sekiz saat; ihtiyaç hâlinde ise bu sürenin üzerinde nöbet
görevi verilir.”
“Bunlara entegre sağlık
hizmeti sunulan merkezlerde artırımlı ücretten yararlananlar hariç olmak üzere,
657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesi çerçevesinde nöbet ücreti ödenir.”
“Aile
hekimlerince talep edilen tetkik ve sarf malzemelerinin giderleri halk sağlığı
müdürlükleri tarafından hak sahiplerine ayrıca ödenir.”
MADDE 53 – 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı,
Gıda ve Yem Kanununun 27 ncimaddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Bu esaslara
uygunluk bakımından belediye veya il özel idarelerinin sorumluluğunda bulunan
içme sularının Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yapılacak veya
yaptırılacak her türlü tetkik ve tahlil bedelleri ilgili belediye veya il özel
idaresince karşılanır. Belediyelerce ödenecek tetkik ve tahlil bedelleri,
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına belediyelerce tahakkuk ettirilecek su
kullanım bedellerinden mahsup edilir.”
MADDE 54 – 5996
sayılı Kanunun 42 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(6)
27 nci madde uyarınca Sağlık Bakanlığının denetim alanındaki sular
bakımından bu Kanunda belirtilen idari yaptırımları uygulamaya halk sağlığı
müdürü yetkilidir. Bu sularla ilgili iş ve işlemler Türkiye Halk Sağlığı
Kurumunca yapılır.”
MADDE 55 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 56 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 17/1/2014