GAYRİMADDİ HAK
KAPSAMINDA OLMAYAN BİR KISIM LABORATUVAR VE ANALİZ ÇALIŞMALARI İÇİN YAPILAN
HARCAMALARIN GİDER KAYDI HUKUKA UYGUNDUR
Danıştay 4. Daire
09.02.2006 gün, 2005/1121 E., 2006/118 k., sayılı kararı ile Gayrimaddi hak
kapsamında olmayan bir kısım laboratuvar ve analiz çalışmaları için yapılan
harcamaların 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi kapsamında
gider kaydedilmesinde hukuka aykırılık olmadığına hükmetti.
Vergi Mahkemesi “beşeri ilaç üretim faaliyetiyle uğraşan
davacının, üretip satışını yaptığı ilaçların ruhsata bağlanması amacıyla,
ilgili yönetmelikler uyarınca istenen biyoeşdeğerlik/biyoyararlanım analiz
raporları için İsviçre’de yerleşik firmalara yaptırılan analizlere ait ödenen
tutarların doğrudan gider kaydedilerek matrahtan düşülmesi eleştirilerek,
inceleme raporu ile tespit edilen matrah farkı üzerinden tarhiyat yapıldığının
anlaşıldığı, ruhsatların gayrimaddi hak kapsamında bulunduğu açık olup bu
konuda taraflar arasında da ihtilaf olmadığı, ihtilafın, yukarıda bahsedilen
analiz raporlarına ilişkin giderlerin ruhsatlandırma işlemine ait bir gider
olup olmadığına ilişkin bulunduğu, konuya ilişkin olarak 2.3.1995 tarih ve
22218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Farmasotik
Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği’nin 8’inci maddesinde, bir tıbbi farmasotik
ürüne ruhsat almak üzere yapılan başvuru dilekçesi ekinde madde bentlerinde
sayılan belgelerin yanında 3 numaralı bent uyarınca, biyoeşdeğerlik/ biyoyararlanım
raporlarının ve bunlarla ilgili bilgi ve dokümanların bulunması zorunluluğunun
getirildiği, bu nedenle, satışa çıkarılan ilaçların ruhsata bağlanması amacıyla
yapılan başvuruda bulunması zorunlu belgeler arasında yer alan söz konusu
analizlere ait raporlara ilişkin harcama ve giderleri, ruhsatlandırma
işleminden ayrı olarak düşünmeye olanak bulunmadığından, yapılan bu türden
giderlerin gayrimaddi hak kapsamında olan ruhsatın maliyet bedeli içerisinde
aktifleştirilip amortisman yöntemiyle
itfa edilmesi gerekirken, anılan giderlerin tamamının ilgili dönemde gider
kaydedilerek matrahtan düşülmesinde isabet görülmediği,” gerekçesiyle
davanın reddi yönünde karar vermiş ancak Danıştay “Dosya içeriği bilgi ve belgelerden; patent koruma süresi dolan ilaçların,
jenerik ilaç şeklinde patent sahibinin dışındaki firmalarca ruhsatlandırılarak
üretilebilmesi için, diğer laboratuvar çalışmalarının yanında, eşdeğer olan
ilacın orijinal ilaç ile aynı dozda verilişinden sonra aynı etkinlikte, aynı
kalite ve güvenlikte bulunması, yani biyoyararlanımının aynı olması gerektiği,
bu çalışmaların, jenerik üretici firmalar tarafından yurt içi ve yurt dışında
uzman kliniklere yaptırıldığı anlaşılmaktadır. 2.3.1995 tarih ve 22218 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Tıbbi Farmasotik Ürünler
Ruhsatlandırma Yönetmeliği uyarınca, bir tıbbi farmasotik ürüne ruhsat almak
üzere yapılan başvuru dilekçelerine, biyoeşdeğerlik/biyoyararlanım raporlarının
ve bunlarla ilgili dokümanların eklenmesi zorunluluğu getirilmiş olmakla
birlikte, başvuru sahiplerinin bu amaçla harcama yapmaları, ürünün mutlaka
ruhsata bağlanmasını gerektiren bir durum olarak öngörülmemiştir.
Dosyada
bulunan T.C. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün 3.9.2004
günlü ve 035521 sayılı yazısında da; herhangi bir ilacın veya hammaddenin,
teknik olarak analiz edilmesi sonucunda analizi yapılan maddi eşyanın fiziksel
ve kimyasal özellikleri, farmasotik özellikleri, kalitesi hususlarının rapora
bağlanması, sonuçta bir tahlil, analiz ve araştırma anlamında olup,
biyoeşdeğerlik çalışması da ilacın ancak mevcut değerini, geçerliliğini
muhafaza ettiren, gönüllü denekler üzerinde yapılan klinik ve laboratuar
çalışmalarının neticesi olduğu, biyoeşdeğerlik analizlerinin doğrudan doğruya
ruhsatlandırma işlemi olmadığı, analiz sonuçlarının … kapsamında tanımlanacak
bir klinik ve laboratuvar çalışması olduğu belirtildiğinden, bu çalışmaların
patent, ruhsat, lisans, ihtira beratı, telif hakkı, marka, ticaret ünvanı gibi
gayrimaddi hak kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu
nedenle gayrimaddi hak kapsamında olmadığı anlaşılan söz konusu laboratuvar
çalışmaları, analiz sonuçları ve raporlar için davacı tarafından yapılan
harcamaların 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi kapsamında
değerlendirilip, gider kaydedilerek sonuç hesaplarına yansıtılmasında hukuka
aykırılık bulunmadığından, yapılan tarhiyatta ve tarhiyata karşı açılan davayı
reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”
gerekçesi ile Vergi Mahkemesi kararını bozmuştur.