ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA
SÖZLEŞMESİ
Bir malvarlığı ediminin devri karşılığında bir kimsenin hayatı sonuna
kadar bakılmasını öngören bir sözleşmedir ömür boyu bakma sözleşmesi. Talih ve
şansa bağlı bir sözleşmedir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını
ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya
bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile miras
sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Medeni Kanun 545 mad.
düzenlenen miras sözleşmesi için öngörülen şekil şartları, ölünceye kadar bakma
sözleşmesi için de uygulanacaktır. MK. 545 maddesinde “miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi
için, resmi vasiyetname şeklinde düzenlemesi” gerekeceği
belirtilmiştir. MK. 532 Maddesi vd. resmi vasiyetin ne şekilde düzenleneceği
belirtilmiştir. Buna göre, Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla
resmî memur tarafından düzenlenir. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla
kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.
Sözleşme Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların
belirlediği koşullara uygun olarak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil
yeterlidir. Ancak tanınmış bir kurumla yapılmış olmakla beraber sözleşme
önceden tespit edilen şartlara uygun olarak yapılmamışsa veya devletçe tanınmış
bir kurumla yapılmamışsa yazılı şekil yeterli olmayacaktır.
Vesayet altındaki kişilerin ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmaları,
sulh mahkemesinin kararı alındıktan sonra asliye mahkemesinin de iznine
bağlıdır. Taraflar sözleşmede bir üçüncü kişinin bakım alacaklısı olmasını kararlaştırabilirler.
Bu durumda üçüncü kişi yararına sözleşmenin varlığı söz konusu olur.
Bakım alacaklısı sadece gerçek kişiler olabilir. Bakım borçlusu gerçek ya
da tüzel kişi olabilir. Eşlerden her biri diğerine bakılmak üzere bir sözleşme
yapabilir.
Bakım alacaklısı bu sözleşmeyle, bakım borçlusuna karşı ikamet etme,
besmele- giydirilme ile görüp-gözetilme haklarını elde eder.
Bakım borçlusuna bir taşınmazını devretmiş olan bakım alacaklısı,
haklarını güvence altına almak üzere, bu taşınmaz üzerinde satıcı gibi yasal
ipotek hakkına sahiptir. Bakım alacaklısı taşınmaz mülkiyetinin geçirilmesinden
başlayarak üç ay içinde ipotek hakkının tescilini istemelidir. Eğer ipoteğin
tescili süresi içinde istenmezse, bakım borçlusu, o taşınmaz üzerinde mutlak
bir tasarruf hakkına sahip olur.
Bakım alacaklısı sözleşmeden doğan alacağını başkasına devredemez. Bu
hüküm emredici niteliktedir.
Bakım alacaklısı,
ölünceye kadar bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre bakmakla yükümlü olduğu
kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkânını kaybediyorsa, bundan
yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler.
Hâkim, sözleşmenin
iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere,
bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar
verebilir.
Mirasçılar mahfuz
hisseleri nedeniyle, bu miktarları aşan kısım için tenkis ve Bakım alacaklısının
alacaklıları ise sözleşmenin iptali davası açma hakları saklıdır.
SÖZLEŞMENİN
SONA ERMESİ
Tarafların edimleri
arasında önemli ölçüde oransızlık bulunur ve fazla alan taraf kendisine bağışta
bulunulma amacı güdüldüğünü ispat edemezse diğer taraf altı ay önce bildirimde
bulunarak sözleşmeyi feshedebilir.
Sözleşmeden doğan
borçlara aykırı davranılması sebebiyle sözleşmenin devamı çekilmez hale gelir
veya başkaca önemli sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hale getirir veya
önemli ölçüde güçleştirirse, taraflardan her biri sözleşmeyi karşı tarafa süre
vermeden sona erdirebilir.
Bakım borçlusunun
ölümü üzerine bakım alacaklısı bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir.Bu durumda bakım alacaklısı, bakım borçlusunun
iflası hâlinde, iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir paranın
kendisine ödenmesini, bakım borçlusunun mirasçılarından isteyebilir.
KANUN
HÜKÜMLERİ:
Türk Borçlar Kanunu:
MADDE 611- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi,
bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım
alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme
borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Bakım
borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma
sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.
MADDE 612- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi,
mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça
geçerli olmaz.
Sözleşme,
Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği
koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.
MADDE 613- Bakım borçlusuna bir taşınmazını
devretmiş olan bakım alacaklısı, haklarını güvence altına almak üzere, bu
taşınmaz üzerinde satıcı gibi yasal ipotek hakkına sahiptir.
MADDE 614- Bakım alacaklısı, sözleşmenin
kurulmasıyla bakım borçlusunun aile topluluğuna katılmış olur. Bakım borçlusu,
almış olduğu malların değerine ve bakım alacaklısının daha önce sahip olduğu
sosyal durumuna göre hakkaniyetin gerektirdiği edimleri, bakım alacaklısına ifa
etmekle yükümlüdür.
Bakım
borçlusu, bakım alacaklısına özellikle uygun gıda ve konut sağlamak, hastalığında
gerekli özenle bakmak ve onu tedavi ettirmek zorundadır.
Kabul
ettikleri kişilere ölünceye kadar bakma amacıyla kurulmuş olan kurumların bakım
borcunun kapsamı ve ifası, kendilerince hazırlanarak yetkili makamların
onayından geçen genel düzenlemelerle belirlenir. Bu düzenlemeler, sözleşmenin içeriğinden
sayılır.
MADDE 615- Bakım alacaklısı, ölünceye kadar
bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı
yükümlülüğünü yerine getirme imkânını kaybediyorsa, bundan yoksun kalanlar
sözleşmenin iptalini isteyebilirler.
Hâkim,
sözleşmenin iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup
edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka
ödemesine karar verebilir.
Mirasçıların
tenkis ve alacaklıların iptal davası açma hakları saklıdır.
MADDE 616- Tarafların edimleri arasında
önemli ölçüde oransızlık bulunur ve fazla alan taraf kendisine bağışta bulunulma
amacı güdüldüğünü ispat edemezse diğer taraf, altı ay önce bildirimde bulunmak
koşuluyla, sözleşmeyi her zaman feshedebilir. Bu oransızlığın tespitinde,
ilgili sosyal güvenlik kurumunca, bakım borçlusuna verilenin değerine denk
düşen anapara değeri ile bağlanacak irat arasındaki fark esas alınır.
Sözleşmenin
sona erdirilmesi anına kadar geçen sürede ifa edilmiş edimler, anapara ve
faiziyle birlikte değerlendirilerek, denkleştirme sonucunda alacaklı çıkan
tarafa geri verilir.
MADDE 617- Sözleşmeden doğan borçlara
aykırı davranılması sebebiyle sözleşmenin devamı çekilmez hâle gelir veya
başkaca önemli sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hâle getirir ya da aşırı
ölçüde güçleştirirse, taraflardan her biri sözleşmeyi önel vermeksizin
feshedebilir. Sözleşme bu sebeplerden birine dayanılarak feshedildiği takdirde
kusurlu taraf, aldığı şeyi geri verir ve kusursuz tarafa, bu yüzden uğradığı
zarara karşılık uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olur.
Hâkim,
sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan
birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son
vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir bağlayabilir.
MADDE 618- Bakım borçlusu ölürse bakım
alacaklısı, bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Bu durumda bakım
alacaklısı, bakım borçlusunun iflası hâlinde, iflas masasından isteyebileceği
miktara eşit bir paranın kendisine ödenmesini, bakım borçlusunun
mirasçılarından isteyebilir.
MADDE 619- Bakım alacaklısı, hakkını
başkasına devredemez.
Bakım
borçlusunun iflası hâlinde bakım alacaklısı, borçlunun ödemekle yükümlü olduğu
dönemsel gelirin elde edilebilmesi için ilgili sosyal güvenlik kurumunca
ödenmesi gereken anapara değerine eşit bir parayı, iflas masasına alacak kaydettirme
hakkını elde eder.
Bakım
alacaklısı, bu alacağını karşılamak üzere, üçüncü kişilerce borçluya karşı
yürütülmekte olan hacze katılabilir.
Türk Medeni Kanunu
Madde 532 - Resmî vasiyetname, iki tanığın
katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir.
Resmî
memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir
görevli olabilir.
Madde 533 -Mirasbırakan, arzularını resmî
memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve
okuması için mirasbırakana verir.
Vasiyetname,
mirasbırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak
imzalar.
Madde 534 - Vasiyetnameye tarih ve imza
konulduktan hemen sonra mirasbırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son
arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder.
Tanıklar,
bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini
vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.
Vasiyetname
içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.
Madde 535- Mirasbırakan vasiyetnameyi
bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona
okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini
beyan eder.
Bu
durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve
onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından
mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan
ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.
Madde 536- Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir
ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar,
mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin
eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak
katılamazlar.
Resmî
vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve
altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile
kazandırmada bulunulamaz.
Madde 537- Resmî vasiyetnameyi düzenleyen
memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.